"Bakırhan’dan Koruyuculara Yeni Rol: Silahı Bırak, Sopa Al, Hayvan Bakarak Geleceğini Kur"
BAKIRHAN’DAN DİKKAT ÇEKEN ÇIKIŞ: "SİLAHI BIRAK, SOPAYI AL; HAYVAN BAK, ONURUNLA YAŞA" DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, güvenlik korucuları için ezber bozan bir öneride bulundu. Barış sürecinin konuşulduğu bir dönemde, korucuların dışlanmaması gerektiğini vurgulayan Bakırhan, “Silahı bırak, sopayı al. Köyde hayvana bak. Bu, daha onurlu bir iştir” dedi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kırsal bölgelerde yaşanan sosyo-ekonomik sıkıntılara ve güvenlik korucularının geleceğine ilişkin yaptığı açıklamayla gündeme oturdu. Halk buluşmaları kapsamında yaptığı konuşmada, köylerine dönen vatandaşların yaşadığı geçim sıkıntısına işaret eden Bakırhan, özellikle hayvancılık yapan köylüler için devletin çoban desteği sağlaması gerektiğini ifade etti. Bu önerisini güvenlik korucularıyla ilişkilendiren Bakırhan, önemli bir çağrıda bulundu: > “Köylere dönüyor insanlar, dört tane ineği var. Ama çoban tutacak olsa, bütün kazancını ona vermek zorunda. Bu sürdürülebilir değil. Çoban desteği şart. Bu noktada işsiz kalan korucular için yeni bir yol açabiliriz.”

"Eline silah yerine sopa versinler"
Bakırhan, özellikle çatışma ortamının sona erdiği, silahların sustuğu bir dönemde, yıllardır devlet tarafından silahlandırılmış binlerce güvenlik korucusunun artık başka iş alanlarına yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bu noktada önerisi oldukça dikkat çekiciydi:
“Silah olacağına eline bir sopa verilsin, köyde hayvana baksın. Bu çok daha onurlu bir iştir. Kendi köylüsüne, kendi insanına silah doğrultacağına, geçimini hayvancılıkla sağlasın. Hem insanını ezmemiş olur, hem de kendi emeğiyle onuruyla yaşar.” “Korucular sahipsiz kalmayacak”
Bakırhan, konuşmasında koruculuk sisteminin geçmişte toplumda açtığı yaralara da değindi. Ancak bugün gelinen noktada, bu insanların toplum dışına itilmeden, barış sürecine uygun bir şekilde yeni bir toplumsal rol üstlenmeleri gerektiğini belirtti. Bu kapsamda partisinin de üstüne düşeni yapacağını vurguladı: “Emin olun, geçenlerde bir korucu danışman arkadaşlarımızı arayıp şöyle demiş: ‘Siz vicdanlı bir partisin, barış gelince bizim de sorunlarımız gündeme gelir. Bize sahip çıkarsınız.’ Biz de diyoruz ki evet, geçmişin muhasebesi yapılır ama bu insanları da işsiz bırakmayacağız. Onların da emeğe, geçime, onura hakkı var.” "Toplumsal barış, toplumsal adaletle mümkündür"
Tuncer Bakırhan’ın bu çıkışı, sadece güvenlik korucularına dair değil, aynı zamanda genel olarak kırsal kalkınma ve barış sürecine dair önemli bir perspektifi de ortaya koyuyor. Silahsızlanmayı sadece bir güvenlik sorunu olarak değil, aynı zamanda bir ekonomik ve toplumsal dönüşüm meselesi olarak ele alan Bakırhan, bu yaklaşımıyla farklı kesimlerin dikkatini çekmiş durumda. Partisinin bu konudaki tutumunu da açık bir şekilde ortaya koyan Bakırhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu insanlar yıllarca sistemin bir parçası oldular. Bugün onları işsizliğe, çaresizliğe terk etmek, yeni bir çatışmanın zeminini hazırlar. Biz, kimseyi dışlamadan, herkesin emeğine ve yaşam hakkına saygı duyan bir anlayışla hareket edeceğiz. Bu bizim sözümüzdür.”
Tepkiniz Nedir?






