Yıllar Önce Karnını Doyurduğu Kimsesiz Çocuğun Bütün Borcunu İş İnsanı Olarak Geri Ödemesi
Yıllar önce, bir kış akşamı… Üşümüş ve karnı zil çalarcasına aç bir çocuk, Iğdır'ın köy sokaklarında titreyerek dolaşıyordu. Kimseleri yoktu; ne ailesi, ne dostu… Açlığın ve yalnızlığın pençesinde kıvranırken, bir yabancı belirdi yanına. Üzerinde yıpranmış bir palto, elinde sıcak bir tabak çorba… O an çocuğun gözlerindeki minnet, ömrü boyunca silinmeyecekti. Aradan yıllar geçti. O kimsesiz çocuk, içinde filizlenen azim ve kararlılıkla iş insanı oldu. Geceleri sokaklardaki köprü altında ve inşaatlarda amele olup ve iş insanı inşaat sektöründe, hayallerini gerçekleşti. Zamanla iş dünyasının zorlu kapılarını aralamayı başardı. İniş çıkışlarla dolu bir yolculuktu bu; ama asla pes etmedi.

Ve nihayet bir gün, karnını doyurduğu o yabancı iş insanı olarak tanıdığı adama bir davet gönderdi. Masanın diğer ucunda, yıllar önce sıcak çorbayı ve el uzatan kişi oturuyordu hâlâ; ama bu kez rol değişmişti. .
Genç adam, şimdi kârlı iş anlaşmaları yapan, saygın bir iş insanıydı. Cebindeki meblağı çıkardı, titreyen ellerle uzattı:
“Size o soğuk gecede uzatılan çorbanın borcunu ödemek istiyorum.” Gözlerindeki samimiyet ve minnet, o eski akşamın duygusunu tekrar canlandırdı.
Karşısındaki adam, duygu dolu bir tebessümle: “Gerçek borç, insanlığa yapılan yatırımdır. Senin başarın, benim en büyük kazancım oldu,” dedi.
O andan itibaren aralarındaki bağ, sadece bir iyilik hikâyesi değil; nezaketin, azmin ve insanlığın zaferini simgeleyen bir efsaneye dönüştü.
Tepkiniz Nedir?






